25 Kasım 2012 Pazar

Okulu bıraktığına, baba evine döndüğüne pişman mısın diyenlere..

Yazmayalı epey oldu, yazmadıkça da içimde tuttum evet. Hayatımda değişiklik yaparken, birçok insanı, birçok anıyı, birçok sorunu geride bıraktım.

Evet yazması bu kadar kolay. İstemediğim hiçbir insan artık hayatımda değil. Yazın sorun yaşadığım arkadaş mesela artık yok, bana sinir krizleri geçirtirken dayan dayan yılların hatrına dayan diye kendimi yatıştırırken, onun her şeyi totoşundan anlamasıyla uzun durun benden dedi, ben de tamam dedim ve bitirdim. İyi de ettim, gram pişmanlık duymuyorum. İyiki kıçından anlamış!

Hatay'ı bıraktım, Hatay'da yaşadığım tüm sorunları ardımda bıraktım. Ben Adana'ya dönerken, herkes bana 2 yıldan sonra baba evi sakat değil mi diye vazgeçirirmeye çalışırken, -ki gerçekten kocaeli bursayı düşünmüştüm.- pişman değilim.

Sorun yok mu? OLMAZ MI?! Hala büyüyemeyen bir erkek kardeşim var, yaşlanmakta olan bir köpeğim var, hasta olan anneannem var, varoğluvar.

Sorun ettiğim ne var? Sadece eskisi gibi şehirlerarası gezilerde rahat değilim, orda söylemeden yapıyordum. İskenderunda arkadaşımlayım diyordum ama Antepteydim mesela. Ya da emrivaki yapıyordum.

Şimdi mesela Çınar'ım geliyor, yanına gidicem ama 40 takla atıyorum. Erkek oluşu sorun oluyor, hani ne diyim babama Çınar'a gidiyorum mu, Çınar kim dicek, oooof 40 saat açıkla. Ben de ilkokul arkadaşımla gideceğimi söyledim. Ama sömestrda Çınar geleceğinden Adana'ya anlatıcam baba bak Çınar benim için bu bu, anlayacağına eminim. Bugüne kadar güvenlerini kıracak hiçbir şey yapmadım, okulu bırakmak haricinden :D

11 Kasım 2012 Pazar

Dinle ve yorum yap lütfen :)

Gençlik gitmeden bir şey daha isticem sizden, birazdan aşağıda paylaşacağım videonun solistini  (Barış) tanıyorum. Ve kendisini canlı dinleme fırsatı bulmuş şanslı insanlardanım.

 Neyse ben sesine yaklaşık 4 yıldır hastayım. Kendisi de çok iyidir, tanısanız çok seversiniz. Adana'ya geldiğiniz de dinlemeye gidebiliriz meselaaaaa ^.^

Dinleyin ve yorum yapın lütfeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen.

2 Kasım 2012 Cuma

neden?


Blogu kapatınca yazasım, içimde tutamayışımın sebebi, açtığımda da kendimi ifade edemeyişimin nedeni ne?

Ben eskiden buraya hayatımı dökerken, akıl alırken, sırrımı paylaşırken daha mutluydum. Mutsuz değilim şimdi ama blogtan kopuyorum. Belki blogta karşıma çıkan insanların yapaylığından, tehdidinden, sahteliğinden, iki yüzlülüğünden bilmiyorum.

Ama marple olarak açtığımı sayılı insan biliyor, diğerlerinin bilmediğine eminken, niye? Ne değişti? Eski, esir şehrimde mutsuzken miydi blog dostluğu? Bilmiyorum.

Hala görüştüğüm nice insan var blogtan, çok sevdiğim insanlarla görüşmek için feyk facebookumu kapatmıyorum. Reel zaten kullanmıyorum, açtığımın akşamı tekrar donduruyorum açılırsa da.

Kafam karışık, onca şey geldi geçti başımdan, susuyorum. Büyüdükçe sessizleşir mi insan?